Tarih boyunca incinin tam olarak nasıl keşfedildiği bilinmemektedir. Tahminlere en yakın olanı deniz kıyısına vurmuş bir istiridyenin yiyecek arayan insanlar tarafından bulunarak, içerisindeki incinin dikkat çekmesiyle keşfeldilği öngürülüyor. Binlerce yıl boyunca ışıltısı, parlaklığı ile inci insanlar tarafından oldukça değer görmüş, hatta Hindular inci ile Ay arasında bir iletişim kurmuş ve o dönemde bile evlilik törenlerinde saflığın simgesi olduğu için geline hediye edilmiştir. Bir rivayete göre de; Markus Antronius‘un bütün ülkenin varlığını tek bir öğünde tüketebilmek için girdiği iddia sonucu bir adet inciyi kadehteki şarabın içerisinde eritip içtiği dilden dile anlatılmaktadır